Kısmı Zaferlerden Kökten Kurtuluş

"Almanya için bir ütopyacı düş olan şey, radikal devrim, insanın genel kurtuluşu değil, kısmi, sırf siyasal bir devrim, yapının temellerini ayakta bırakan bir devrimdir. (...) kısmi bir kurtuluş (...) sivil toplumun bir kesiminin kendisini kurtararak genel egemenliğe ulaşmasıdır. (...) Ama Almanya'da hiçbir sınıf, onu toplumun yıkıcı temsilcisi yapacak cüret, kararlılık ve acımasızlığa sahip değildir... Almanya sonuna kadar giden bir devrim yapmadıkça, devrim yapmış olamaz. Almanya'da Ortaçağ'dan kurtuluş Ortaçağ üzerindeki kısmi zaferlerden de kurtuluşla mümkündür."

"Bu sosyalizm, genel olarak sınıf farklılıklarının; bu sınıf farklılıklarının dayandıkları bütün üretim ilişkilerinin; bu üretim ilişkilerine tekabül eden bütün toplumsal münasebetlerin ortadan kaldırılmasına; bu toplumsal münasebetlerden çıkan bütün düşüncelerin alaşağı edilmesine varana kadar devrimin sürekliliğinin ilanıdır ve, zorunlu bir geçiş uğrağı olarak proletaryanın sınıf diktatörlüğüdür.''

"Bizim için mesele, özel mülkiyetin şekil değiştirmesi değil, yokedilmesi; sınıf uzlaşmazlıklarının yumuşatılması değil, sınıfların ortadan kaldırılması; varolan toplumun iyileştirilmesi değil, yeni bir toplumun kurulması olabilir ancak".

Acımasız bir eleştiri, tümüyle serbest düşünme, gerçeğe mutlak sadakat ve bilimle...

Sevgiyle kalın...

2 Şubat 2012 Perşembe

'Mısır'da futbol takımları siyasi parti gibidir' - BBC Türkçe


Futbol stadlarının adının karıştığı pek çok ölümlü felaketin aksine Port Said'de meydana gelen can kaybının temelinde lojistik bir sorun ya da bir inşaat hatası yoktu.
Olayların büyümesine sahada bulunan güvenlik kuvvetlerinin, binlerce taraftarı ayırabilecek sayıda ve güçte olmamasının yol açtığı belirtiliyor.
El Ehli taraftarları ise doğrudan polisi, kendilerini korumamakla suçluyor ve bunun altında siyasi gerekçelerin yattığını öne sürüyorlar.
Mısır polis teşkilatı, Hüsnü Mübarek rejiminin en kilit organlarından biriydi ve geçen yıl yaşanan Arap Baharı eylemleri sırasında göstericilerin doğrudan hedefi olmuştu.

Apolitize toplumun politik takımları

Öte yandan Mısır'da futbol taraftarları genel olarak bir hayli politize olmuş bir grup, son derece örgütlüler ve kolaylıkla harekete geçebiliyorlar.
Taraftarlar geçen yıl Mübarek aleyhindeki gösterilerin ön saflarında yer almış, büyük takımların "ultralar" denilen örgütlü, fanatik taraftar ağları bu hareketlerin öncüsü olmuştu.
El Ehli'nin "Ehlevi" denilen tribün grubu bu kesimin en büyük kollarından birisi...
Guardian gazetesine konuşan Mısırlı futbol yazarı Hazim el Mestikavi 1952 devriminden itibaren Mısır'da siyaset sıkı şekilde denetlendiği ve baskı altında olduğu için futbolun; özellikle de Kahire futbolunun ciddi şekilde siyasileştiğini belirtiyor.
"El Ehli ve Zamalek birer futbol takımı değil, aynı zamanda Mısır'ın en büyük siyasi partileri gibidir" diyor, halkın siyasi tartışmaların yapılamadığı ortamda boşluğu doldurmak için duruşunu, milli duygularını tuttuğu takımla ifade ettiğini belirtiyor.

Mübareke karşı tek yumruk

Zaman zaman birbirlerini Mübarek rejimine yandaş olmakla, yolsuzluklara karışmakla suçlamış olsalar da ezeli rakipler El Ehli ve Zamalek'in taraftarları, geçen yıl Arap Baharı eylemleri sırasında yan yana mücadele ettiklerini söylüyorlar.
Ultraların siyasi profili geçen yılki devrimden sonrada ön planda olmaya devam etti.
Çeşitli takımların taraftar gruplarından bazı temsilciler, Ocak ayı başlarında bir araya gelerek bir siyasi parti bile kurdu.
Adı "Beledi- Memleketim" olan parti, daha geniş özgürlükler temelinde bir siyaset yapacağını vadediyor.

Devam eden devrime destek

Ultralar son aylarda askeri yönetimin sivil idareye geçiş sürecinde ayak diremekle suçlandığı eylemlerde de ön sahnedeydi.
Portekizli teknik adam Manuel Jose, geçtiğimiz haftalarda öldürülen göstericiyi anma eylemine destek verdi
Hatta bazı ultralar son çatışmalarda polise saldırmakla, şiddeti teşvik etmekle suçlandı.
Bu suçlamaları reddeden taraftar grupları varlıklarının sadece protestocularun moralini yükseltmelerini sağladığını savunuyorlar.
Aralık ayında çatışmalar sırasında Muhammed Mustafa adlı bir öğrencinin öldürülmesi ardından desteklediği takım ve taraftarları bir sonraki maçlarına siyah formalarla çıkmış, takımın teknik ekibi özel bastırılmış tişörtler giymiş, tribünlerde yüzlerce kişi panolarla "devrim şehidi" yazısını oluşturmuştu.
Mısır'ın Hüsnü Mübarek sonrası dönemde yeni bir parlamentoya kavuşmuş olmasına rağmen, farklı bir siyasi ortam beklentilerinin gerçekleşmesi büyük oranda yeni anayasa çalışmalarına bağlı.
Futbolun siyasetle bağlantısı ise daha uzun süre devam edecek gibi görünüyor.


Son güncelleme: 2 ŞUBAT 2012 - TSİ 19:03

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder