- Komünist Parti Manifestosu
- Karl Marx-Friedrich Engels
- KM Kim için ve Ne Zaman Yazıldı?
- Komünist Parti Manifestosu, uluslararası bir örgüt olan “Komünistler Birliği”nin görevlendirmesi üzerine, Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından hazırlandı. 1847 yılının Aralık ve 1848 yılının Ocak aylarında yazılan Manifesto, ilk olarak, 1848 Şubatı’nda Londra’da basıldı.
- “Komünistler Birliği” gizli bir uluslararası işçi birliğidir.
- KM Ne Anlatır ve Günümüzdeki Geçerliliği?
- “Komünistler Birliği” Marx ve Engels’i, Kasım 1847’de Londra’da yapılan bir kongrede, kapsamlı bir teorik ve pratik parti programını kaleme almakla görevlendirir. (s.53)
- Bu ilkelerin pratikte uygulanması her yerde ve her zaman mevcut tarihsel koşullara bağlı olacaktır ve bu nedenle de II. Bölümün sonunda önerilen devrimci önlemlere kesinlikle hiçbir özel ağırlık verilmemiştir. Bu pasaj bugün pek çok açıdan farklı olurdu. (s.53)
- Konu Başlıkları
- I.Burjuvalar ve Proleterler
- II.Proleterler ve Komünistler
- III.Sosyalist ve Komünist Literatür
- 1.Gerici Sosyalizm
- a)Feodal Sosyalizm
- b)Küçük Burjuva Sosyalizmi
- c)Alman Sosyalizmi ya da Hakiki Sosyalizm
- 2.Tutucu Sosyalizm ya da Burjuva Sosyalizmi
- 3.Eleştirel-Ütopik Sosyalizm ve Komünizm
- IV.Komünistlerin Farklı Muhalefet Partileri Karşısındaki Konumları
- Burjuvazi ve Proletaryanın Tanımları
- “Burjuvazi ile, toplumsal üretim araçlarının sahibi olan ve ücretli emeği kullanan (ücretli emeğin karşısında yer alan) modern kapitalistler sınıfı kastediliyor.” (s.11)
- “Proletarya ile ise, kendilerine ait hiçbir üretim aracına sahip olmadıklarından, yaşayabilmek için emek güçlerini satmak zorunda olan modern ücretli emekçilerin sınıfı” (s.11)
- .- Engels’in 1888 tarihli İngilizce baskıya notu.
- Sınıf Mücadeleri ve Tarih
- Şimdiye kadarki tüm toplum tarihi sınıf mücadeleleri tarihidir. (s.11)
- Özgür insan ve köle, patrisyen ve pleb, derebeyi ve serf, lonca üyesi usta ve kalfa, kısacası ezen ve ezilen, sürekli bir karşıtlık içinde bulundu ve kesintisiz bir biçimde bazen gizli, bazen açık, ama her seferinde tüm toplumun devrimci bir dönüşümüyle ya da mücadele eden sınıfların birlikte çöküşüyle sonuçlanan bir mücadele yürüttüler. (s.11)
- Büyük sanayi, Dünya Pazarı ve Modern Burjuvazi
- Özet: Feodal Toplumdan Kapitalizme…
- Burjuvazinin kendisini var ederken temel aldığı üretime ve değişim araçları, feodal toplumda üretilmiştir. Bu üretim ve değişim araçlarının gelişiminin belirli bir aşamasında, feodal toplumun üretim ve değişim ilişkileri, tarımın ve imalatçılığın feodal örgütlenmesi, kısacası feodal mülkiyet ilişkileri, gelişmiş bulunan üretici güçlere ayak uyduramamaya başladı. Bunlar, üretimi teşvik etmek yerine engelliyordu. Ayak bağları haline geldiler. Parçalanmak zorundaydılar parçalandılar. (s. 15)
- …Burjuvazi Kendi Mezar Kazıcılarını Yaratttı!
- Ama burjuvazi yalnızca kendisine ölüm getiren silahları üretmekle kalmadı; bu silahları kullanacak insanları da yarattı- modern işçiler, yani proleterler. (s.16)
- Burjuvazi, yani sermaye ne oranda gelişiyorsa, iş buldukları sürece yaşayan ve emekleri sermayeyi artırdığı sürece iş bulan modern işçilerin sınıfı olan proletarya da o oranda gelişiyor. (s.17)
- Proleterler
- […] İşçinin yarattığı maliyet, neredeyse yalnızca, kendi geçimi ve soyunun üremeye devam etmesi için gereksinim duyduğu geçim araçlarından ibaret kalıyor. Ama bir metanın, dolayısıyla aynı zamanda emeğin fiyatı, kendi üretim maliyetine eşittir. Bu nedenle de işin iğrençliği arttığı oranda ücret düşüyor. (s. 17)
- İşçilerin Giderek Büyüyen Birliği!
- Zaman zaman işçiler kazanır, ama yalnızca geçici olarak. Mücadelelerinin asıl sonucu dolaysız başarı değil, işçilerin giderek büyüyen birliğidir.
- Ama her sınıf mücadelesi siyasal bir mücadeledir.
- Proletarya ve Orta Katmanlar
- Bugün burjuvazinin karşısında duran tüm sınıflar içinde yalnızca proletarya gerçekten devrimci bir sınıftır. Diğer sınıflar büyük sanayiyle birlikte bozulur ve yok olur, proletarya ise büyük sanayinin en özel ürünüdür. (s. 20)
- Orta katmanlar, yani küçük sanayici, küçük tüccar, zanaatçi ve köylü, bunların tümü, orta katmanlar olarak varlıklarını güvence altına alabilmek için burjuvaziye karşı savaşır. Dolayısıyla bunlar devrimci değil, tutucudur. Dahası, gericidirler; tarihin tekerleğini geriye döndürmeye çalışırlar. Devrimci olduklarında, proletaryanın safına geçmek üzere oldukları için böyledirler. (s. 20)
- Proleterlerin güvence altına alınacak bir şeyleri yoktur
- İktidarı ele geçiren geçmişteki tüm sınıflar, tüm toplumu kendi mülk edinme koşullarının boyunduruğu altına sokarak, daha önce kazanmış oldukları toplumsal konumu güvence altına almaya çalıştı. (s.20)
- Proleterler ise, toplumsal üretici güçleri, yalnızca, bugüne kadarki kendi mülk edinme tarzını ortadan kaldırarak ele geçirebilir. Proleterlerin güvence altına alınacak bir şeyleri yoktur; onlar, bugüne kadarki tüm bireysel güvenceleri ve bireysel sigortaları ortadan kaldıracaktır. (s.20)
- Burjuvazinin Zor Yoluyla Devrilmesi
- Proletaryanın burjuvaziye karşı mücadelesi, içerik açısından olmasa bile biçim açısından, öncelikle ulusal bir mücadeledir. Her ülkenin proletaryası kuşkusuz önce kendi burjuvazisiyle hesaplaşmak zorundadır. (s.21)
- Proletaryanın gelişiminin en genel aşamalarını resmederken, mevcut toplumun içindeki az ya da çok gizlenmiş iç savaşı, bu savaşın açık bir devrime dönüştüğü ve proletaryanın, burjuvazinin zor yoluyla devrilmesi aracılığıyla, kendi egemenliğinin temelini kurduğu noktaya kadar izledik. (s.21)
- Özet: Burjuvazinin çöküşü - Proletaryanın zaferi
- Burjuva sınıfın varoluş ve egemenliğinin temel koşulu, servetin bireylerin elinde birikmesi ve sermayenin oluşması ve çoğalmasıdır, sermayenin koşulu, ücretli emektir. Ücretli emek tümüyle işçilerin kendi aralarındaki rekabete dayanır. Sanayinin, burjuvazinin ister istemez ve direnmeden taşıyıcısı olduğu gelişmesi, işçilerin rekabetten kaynaklanan yalıtılmışlıklarının yerine, birleşmelerinin ürünü olan devrimci birliklerini koyar.
- Yani, büyük sanayinin gelişimi, üzerinde ürettiği ve ürünlerini mülk edindiği temelin kendisini burjuvazinin ayaklarının altından çekip alır. Burjuvazi her şeyden önce kendi mezar yaratıcılarını üretir. Burjuvazinin çöküşü ile proletaryanın zaferi eşit derecede kaçınılmazdır.
- Proleterler ve Komünistler
- [Komünistlerin] tüm proletaryanın çıkarlarından ayrı hiçbir çıkarları yoktur.
- Komünistler kendilerini diğer proletarya partilerinden yalnızca şu noktalarda ayırır:
- 1. Proleterlerin farklı ulusal mücadeleleri içinde tüm proletaryanın ortak, ulusallıktan bağımsız çıkarlarını öne çıkarır ve bunlara geçerlilik kazandırırlar.
- 2. Proletarya ile burjuvazi arasındaki mücadelenin geçtiği farklı gelişme aşamalarında, her zaman hareketin bütününün çıkarlarını temsil ederler.
- Siyasal İktidarın Fethi
- Komünistlerin yakın hedefi tüm diğer proleterlerinkiyle aynıdır: Proletaryanın sınıf olarak oluşması, burjuva egemenliğinin yıkılması ve siyasal iktidarın proletarya tarafından fethedilmesi.
- Tarihsel Hareketin Gerçek İlişkilerinin Genel İfadesi
- Komünistlerin vardıkları teorik sonuçlar, hiçbir şekilde, şu ya da bu sözde dünya reformcusu tarafından icat edilmiş ya da keşfedilmiş olan düşünce ya da ilkelere dayanmaz.
- Bunlar yalnızca, varolan bir sınıf mücadelesinin, gözlerimizin önünde gerçekleşen bir tarihsel hareketin gerçek ilişkilerinin genel ifadeleridir.
- [...] Komünistler teorilerini tek bir cümlede özetleyebilir: Özel mülkiyetin kaldırılması.
- Komünist Toplumda ise Bugün Geçmişe Egemendir
- Burjuva toplumda, canlı emek, yalnızca birikmiş emeği çoğaltmanın bir aracıdır. Komünist toplumda ise, birikmiş emek, yalnızca işçinin yaşam süresini genişletmenin, zenginleştirmenin ve desteklemenin bir aracıdır.
- Dolayısıyla, burjuva toplumda geçmiş bugüne, komünist toplumda ise bugün geçmişe egemendir. (s.25)
- Komünizm kimseyi toplumsal ürünleri mülk edinme gücünden yoksun bırakmaz; yalnızca, insanı, bu mülk edinme biçimi aracılığıyla başkalarının emeğini boyunduruk altına alma gücünden yoksun bırakır. (s. 26)
- Siyasal Egemenliği Ele Geçirmek
- Komünistler ayrıca, vatan ve milliyeti ortadan kaldırmayı istemekle suçlandı.
- İşçilerin vatanı yoktur. Sahip olmadıkları bir şeyi onlardan almak mümkün değildir. Proletarya öncelikle siyasal egemenliği ele geçirmek, kendisini ulusal sınıf konumuna yükseltmek, bizzat kendisini ulus olarak kurmak zorunda olduğu sürece, hiçbir şekilde burjuva anlamıyla olmamakla birlikte, henüz kendisi de ulusaldır. (s. 28)
- En azından uygar ülkelerin birleşik eylemi, proletaryanın kurtuluşunun ilk koşullarından biridir.
- Bir bireyin bir diğeri tarafından sömürülmesine son verildiği ölçüde, bir ulusun bir diğeri tarafından sömürülmesi son bulmuş olacaktır.
- Ulus içindeki sınıfların karşıtlığıyla birlikte, ulusların birbirlerine karşı düşmanlığı da sona erecektir. (s.28)
- Proletarya, siyasal egemenliğini, tüm sermayeyi burjuvaziden derece derece koparıp almak, tüm üretim aletlerini devletin, yani egemen sınıf olarak örgütlenmiş proletaryanın elinde merkezileştirmek ve üretici güçler kitlesini olabildiğince hızlı bir şekilde çoğaltmak için kullanacaktır. (s. 30)
- Gelişimin akışı içinde sınıf farklılıkları ortadan kalktığında ve üretimin tümü birleşmiş bireylerin ellerinde yoğunlaştığında, kamu gücü siyasal niteliğini yitirir. Asıl anlamıyla siyasal güç, bir sınıfın diğerini ezmeye dönük örgütlü gücüdür.
- Eğer proletarya burjuvaziye karşı mücadelesinde kendisini mecburen bir sınıf olarak birleştirirse, bir devrim yoluyla kendisini egemen sınıf haline getirirse ve egemen sınıf olarak eski üretim ilişkilerini zorla ortadan kaldırırsa, bu üretim ilişkileriyle birlikte sınıf karşıtlıklarının varoluş koşullarını, genel olarak sınıfları ve böylelikle bir sınıf olarak kendi egemenliğini de ortadan kaldırır.
Bilim, felsefe, kuram, ideoloji ve politikayı tartışmayı gönülden sevenlerin buluşma mekanı...
Kısmı Zaferlerden Kökten Kurtuluş
"Almanya için bir ütopyacı düş olan şey, radikal devrim, insanın genel kurtuluşu değil, kısmi, sırf siyasal bir devrim, yapının temellerini ayakta bırakan bir devrimdir. (...) kısmi bir kurtuluş (...) sivil toplumun bir kesiminin kendisini kurtararak genel egemenliğe ulaşmasıdır. (...) Ama Almanya'da hiçbir sınıf, onu toplumun yıkıcı temsilcisi yapacak cüret, kararlılık ve acımasızlığa sahip değildir... Almanya sonuna kadar giden bir devrim yapmadıkça, devrim yapmış olamaz. Almanya'da Ortaçağ'dan kurtuluş Ortaçağ üzerindeki kısmi zaferlerden de kurtuluşla mümkündür."
"Bu sosyalizm, genel olarak sınıf farklılıklarının; bu sınıf farklılıklarının dayandıkları bütün üretim ilişkilerinin; bu üretim ilişkilerine tekabül eden bütün toplumsal münasebetlerin ortadan kaldırılmasına; bu toplumsal münasebetlerden çıkan bütün düşüncelerin alaşağı edilmesine varana kadar devrimin sürekliliğinin ilanıdır ve, zorunlu bir geçiş uğrağı olarak proletaryanın sınıf diktatörlüğüdür.''
"Bizim için mesele, özel mülkiyetin şekil değiştirmesi değil, yokedilmesi; sınıf uzlaşmazlıklarının yumuşatılması değil, sınıfların ortadan kaldırılması; varolan toplumun iyileştirilmesi değil, yeni bir toplumun kurulması olabilir ancak".
Acımasız bir eleştiri, tümüyle serbest düşünme, gerçeğe mutlak sadakat ve bilimle...
Sevgiyle kalın...
"Bu sosyalizm, genel olarak sınıf farklılıklarının; bu sınıf farklılıklarının dayandıkları bütün üretim ilişkilerinin; bu üretim ilişkilerine tekabül eden bütün toplumsal münasebetlerin ortadan kaldırılmasına; bu toplumsal münasebetlerden çıkan bütün düşüncelerin alaşağı edilmesine varana kadar devrimin sürekliliğinin ilanıdır ve, zorunlu bir geçiş uğrağı olarak proletaryanın sınıf diktatörlüğüdür.''
"Bizim için mesele, özel mülkiyetin şekil değiştirmesi değil, yokedilmesi; sınıf uzlaşmazlıklarının yumuşatılması değil, sınıfların ortadan kaldırılması; varolan toplumun iyileştirilmesi değil, yeni bir toplumun kurulması olabilir ancak".
Acımasız bir eleştiri, tümüyle serbest düşünme, gerçeğe mutlak sadakat ve bilimle...
Sevgiyle kalın...
27 Şubat 2012 Pazartesi
Komünist Partisi Manifestosu- Part I
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder